Hakka-Doğru
  SAHÂBE-İ KİRAMIN FAZÎLETİ
 
SAHÂBE-İ KİRAMIN FAZÎLETİ

Ashab-ı Kiram; iyilikte takvada yakînde hidâyete ermek ve başkalarının hidâyetine vesîle olmakta en yüksek mertebeye sâhibdirler. Peygamber Efendimizin (s.a.v.) sohbetinde ve hizmetinde bulunmaları ve ona yardım etmeleri sebebiyle Allâhü Teâlâ onların hatâlarını mağfiret edeceğini va'd etmiştir. Bunun için onlar hakkın¬da ancak iyi ve güzel şeyler konuşmak lâzımdır.
Tabiînin büyük âlimlerinden İbrahim en Nehâî'ye (vefatı H. 96) sahâbe-i kiramın arasında meydana gelen ihtilâfı sordular. O da "Allâhü Teâlâ ellerimizi o kandan temizledi. Biz de dilimizi bulaştırmayalım. Onları ancak hayırla yâd edelim." diye cevap verdi.
Ebu Hüreyre (r.a.) Peygamber Efendimizin (s.a.v.) "Ashabıma sövmeyiniz. Ashabıma sövmeyiniz. Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemîn ederim ki sizden biriniz Uhud Dağı kadar altın infâk etse (zekât veya sadaka olarak verse) onların bir hatta yarım müdden (832 gr veya yarısı miktarında verdikleri buğdaydan yani çok az bir sadakadan) aldıkları sevaba asla ulaşamazdınız." buyurduğunu rivayet etmiştir.
Ashab-ı Kiram Kâinatın Efendisi'nin sohbetini dinlemişler ahlâka fazîlet ve meziyetlere ulaştıran feyzin ve vahyin geldiği zamanda yaşamışlar bu sebeple de Ümmet-i Muhammed için mümkün olan en yüksek dereceye yükselmişlerdir.
Onların infâkı (zekât ve sadakaları) İslâm dininin yardıma çok bü¬yük zaruret ve ihtiyacı olduğu bir zamanda hiçbir şüphe duymadan samîmî niyetlerinden ve hâlis inançlarından dolayı idi. Onlardan sonrakilerde bu fazîlet yoktur. Diğer tâat ve amelleri de böyledir. Hadîs-i şerîfte "Ashabıma sövmeyiniz" ifadesinin tekrar edilmesi de te'kid için ve onlara sövmenin son derece çirkin olduğunu bildirmek içindir.

Bir kimseye ashâb-ı kiramın halleri sorulursa cevap olarak "O bir ümmetti geldi geçti. Ona kendi kazandığı vardır size de kendi kazandığınız vardır. Siz onların amellerinden sorulacak değilsiniz." (Bakara sûresi âyet 134) mealindeki âyeti okumalıdır.
Ümmet-i Muhammed'e kalblerinde Ashabı Kirâm'a karşı muhab¬bet meydana getirecek güzel hâlleri anlatılmalı Resûlullâh'ın (s.a.v.) onlar üzerindeki hakkı ve hürmeti muhafaza olunmalıdır. Allâhü Teâlâ sevdiği için Resûlullâh'ı sevmek gibi Resûlullâh (s.a.v.) sevdiği için de onları sevmek gerekir. (Radıyallâhü anhüm)

 
  Bügün 49 ziyaretçi burdaydı
hakka-dogru.de.tl


Bu Sitede Gördükleriniz tek bir amacla yapilsmisdir, Müslümanlarin Dini daha yakindan görüp Ögrenip ve aradaklarini cok aramadan hepsini biryerde bulabilmeleri icin kurulmusdur. Bu Sitede okuyacaklariniz görebilcekleriniz Resimler, dinleyebilcekleriniz Ilahiler ve her türlü baska konular Ehl-i Sünnet İtikâdı yolunda olan Dini Kitaplardan Dini Sitelerden alinmisdir. Aldiklarimi Orjinal halinde birakiyorum. Insallah benim aldigim yerlerde hakklarini helal ederler...


 
 
Diese Webseite wurde kostenlos mit Homepage-Baukasten.de erstellt. Willst du auch eine eigene Webseite?
Gratis anmelden