RESULUULLAH (S.A.V.)'ın VAHİY KATİBİ: HZ. MUVAİYE (R.A.)
Hz. Muaviye (R.A.).mekkenin fethinde babasıyla birlikte resulullah (s.a.v)'ın onunde imana gelmiştir.uzun boylu beyaz tenli güzel yüzlüve heybetli idi.
resulullah efendimiz ona"ya rabbi onu hidayette bulundur ve insanlara onunla hidayet ver.ey allahım muaviye'ye kitab ve hesab ogret ve onu azabdan koru.ey allahım onu memleketlere güçlü eyle."hayır duasında bulundular.bir defa kendisine hitaben ey muaviye melik (devlet reisi) olduğun zaman iyilik et."buyurup devlet reisi olacağına işaret ile müjdelenmiş idi.
hz. ali (k.v) . hz. muaviye hakkında : muamiyenin emirliğini kotu gormeyiniz beyenmemezlik etmeyin onu kaybederseniz arkadan neler cıktığını gorursunuz."buyurmuştur
Hz. Muaviyenin yumuşak huyluluğu ve afvı pek meşhurdur. Araplar'ın dahiLerindendirYiğit cesur TedbirLi comertt gayretli çalışkan ve himmet sahibi olup yaratılıştan tam bir devlet reisi idi. Hz. Omer (R.A.) Hz. muaviye ye (r.a.) baktıkça "bu Arapların kisrasıdır." derdi.
Hz. Omerve Hz. Osman zamanlarında Şam valisi idi. Hz. Hasan ilemuharebe safhasına gelmişken h.41 (m.661) senesinde Hz. Hasan müsLüman kanı dokulmesin diye kendi arzusuyla Hz. Muaviye lehine feragat ettiğinden halife oldu. Bütün müslüman memleketleri halkı razı olduklarından o seneye Amü'l-ecma'a:Birleşme yılı ismi verildi.
Resulullah efendimiz (s.a.v.)'in : "Ey Allah'ım Muaviye'yi beldelerde ülkelerde güclü eyle " diye hayır duası bereketi ve mucizesi eseri olarak hilafeti zamanında batıda Kayveran'dan doğuda Buharaya kadar yemen'den istanbul' kadar; yemen hicaz şam mısır mağrib ırak cezire erminiye azerbeycan anadolu iran horasan cibal deylem ve maveraünnehr ülkelerinde bulunan bütün şehirlere islam'ın nuru ulaşmıştı.
resullullah'ın efendimiz sohbetinin bereketi sebebiyle diye aykırı hiçbir iş yapmazdı.
ibn-i sirin (r.h)"hz.muaviye resullullah'tan (s.a.v) bir haber verdiğinde sozunde asla şüphe edilmezdi."buyurdular.
rebi bin nafi de "hz.muaviye muhammet mustafa (s.a.v) 'ın ashabı için ortüdür. o ortuyu açan kimse ilerisinde (soz soylemeye) cur'et eder."buyurdu. (m. kainat)
|