Hz. Ali (k.v.) namaza duracağı vakit benzi sararır ve vücûdu titrerdi
"Size ne oluyor. Yâ Emîre'I-Mü'minîn?" diye sor*duklarında:
"Allâhü Teâlâ'nın yerlere dağlara ve göklere arz edip de onların kabulünden kaçındıkları ve benim boynuma aldığım ilâhî emâneti teslim zamanı gel*miştir nasıl korkmayayım?" diye cevâp verirdi.
Abdest alırken rengi solardı. Bunun sebebini sorduk*larında:
"Kimin huzuruna çıkmak için hazırlandığımı bil*miyor musunuz?" diye cevâp verirdi. Hâtem-i Esam (r.a.)'a namazından sorulduğunda: "Vakit yaklaşınca güzelce abdestimi alır namaz kılacağım yere gider orada oturur kendimi maddî ve manevî olarak hazırlar aklımı başıma alır sonra namaz için ayağa kalkarım. Kabe'yi iki kaşım arası*na Sırat'ı ayaklarımın altına cenneti sağıma ce*hennemi soluma alır Azrail'i arkamda ve bu namazı son namazım diye kabul eder korku ve ümit ile Rabbü'l-âlemîn'in huzurunda durur tahkik ile tekbîr alır ağır ağır ve mânâsını düşünerek Kur'ân oku*rum tevazu ile rükû eder huşu ile secdeye kapa*nırım. Sağ ayağımı diker sol ayağımı yatırır üzerine otururum. Namazımı ihlâs ile kılarım. Ondan sonra da yine kabul olup olmadığını bilemem." diye cevâb vermiştir.
|