|
|
Yazı Bölümü
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Cuma Bölümü
|
|
|
|
|
|
|
Duâlar Bölümü
|
|
|
|
|
|
|
Kitap Bölümü
|
|
|
|
|
|
|
Tarih Bölümü
|
|
|
|
|
|
|
|
Resim Bölümü
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Multimedia Bölümü
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
33 SİLSİLE-İ SAADAT- ALTUN SİLSİLE - BÜYÜK ZATLAR
|
|
|
Nasreddin Hoca
|
|
|
|
|
İsim Ve Anlamları
|
|
|
|
|
|
|
Muhtelif Konular
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bugünün yarını var
Bitmez dünyada dertler,
Günahlara dalınca.
Yakıp döker namertler,
Her fırsatı bulunca.
Zulüm her yeri sarar,
Herkese verir zarar,
Düşer başını yarar,
Ayakları kayınca.
Ömür tükenmez sanır,
Ecel gelir uyanır,
Musallaya uzanır,
Şöyle boylu boyunca.
Kabir denen dar kafes,
Duyulmaz oradan ses,
Bakıp ürperir herkes,
Ölü kabre konunca.
Küfürle ömür geçer,
Ektiği zulmü biçer,
Kabir başına göçer,
Münker Nekir sorunca.
Lâ ilâhe illallah,
Muhammed Resulullah,
Bağışlar ancak Allah,
Resulüne uyunca.
Ehl-i sünnet esendir,
Sahabeyi sevendir,
Kurtuluşa erendir,
Gider sünnet yolunca.
Bir aşktır Ehl-i sünnet,
Âlime eder hürmet,
Olur, büyük bir nimet,
Cennete kavuşunca.
Bid’at ehli hilekâr,
Konuşması riyakâr,
Elbet büyük hesap var,
Terazi kurulunca.
Reform diyen mezhepsiz,
Atıp tutar mesnetsiz,
Dine çatar sebepsiz,
İnkârcı çoğalınca.
Layt İslamcı takımı,
Yeni Haçlı akımı,
Hızlandırır yıkımı,
Soldan destek alınca.
Üç din de haktır diyor,
Kiliseye gidiyor,
Vaftiz bile ediyor,
Din sahipsiz kalınca.
Bir gün kopar kıyamet,
Fayda vermez nedamet,
Sonu olur felaket,
Ahirete varınca.
Müslümanın şuuru
Yıkar kibri gururu
Elbet bulur huzuru
Günahı azalınca.
Hile yapmaz işine,
Acır din kardeşine,
Düşmez nefsin peşine,
İhlâs ile dolunca.

İstigfâr eyle
Dinle hak sözü,
İstigfâr eyle!
Kurutma gözü,
İstigfâr eyle!
Çok yiyip azma!
Kimseye kızma!
İhlâsı bozma!
İstigfâr eyle!
Bu dünya fâni,
Gidenler hani?
Kalmasın mâni
İstigfâr eyle!
Ömrün çok sanma!
Şeytana kanma!
Ateşte yanma!
İstigfâr eyle!
Kalbden et ikrar!
Deme vakit var!
Ölme günahkâr!
İstigfâr eyle!
Aman arkadaş,
Nefisle savaş
Akıt gözden yaş
İstigfâr eyle!
İşleme şerri!
Bırakma hayrı!
İnsaf et gayrı!
İstigfâr eyle!
Sırrını gizle!
İyiyi izle!
İhlâslı sözle,
İstigfâr eyle!
Asla övünme!
Sonra dövünme!
İlme güvenme!
İstigfâr eyle!
Bulma bahâne!
Olma divâne!
Gel halisâne,
İstigfâr eyle!
Seherde inle!
Hak sözü dinle!
Kalbden dilinle,
İstigfâr eyle!
Günah çok tende,
Gayret yok sende,
Hakka ol bende,
İstigfâr eyle!
Kimseyi yerme!
Sakın hor görme!
Hiç mola verme!
İstigfâr eyle!
Gel ol salâhtan,
İste Allahtan,
Kaç her günahtan!
İstigfâr eyle!
Sâdık ol yâre!
Bakma ağyâre!
Her derde çâre,
İstigfâr eyle!
Günaha dalma!
Saçını yolma!
Ümitsiz olma!
İstigfâr eyle!
Arayan bulur,
Murâdın alır,
Ne güzel olur,
İstigfâr eyle!
Hakîkatı bil!
Kiri pası sil!
Olmadan zelil,
İstigfâr eyle!
Söyleme hiç kem!
Halkı etme zem!
Herkese elzem,
İstigfâr eyle!
Hiç gönül yıkma!
Kendini yakma!
Dilden bırakma,
İstigfâr eyle!
Kesme hiç ümit!
Sözümü işit!
Hizmet için git!
İstigfâr eyle!
Riyâyı bırak!
Kalbin olsun pak!
Her gün muhakkak,
İstigfâr eyle!
Dosttan ayrılma;
Yolundan kalma!
Bize darılma!
İstigfâr eyle!
Kulak duyarken,
Gözün görürken,
Dilin dönerken,
İstigfâr eyle!
Câhile sorma!
Yanına varma!
Sakın boş durma!
İstigfâr eyle!
Gaflete dalma!
Beddua alma!
Zulmette kalma!
İstigfâr eyle!
İstersen çâre,
Gidelim yâre!
Durma avâre!
İstigfâr eyle!
Büyüktür Hâlık,
Gel huzura çık!
Kapısı açık,
İstigfâr eyle!
İstersen himmet.
Kalmasın zimmet!
Ne büyük ni’met,
İstigfâr eyle!
Gel dile aman!
Hâlimiz yaman.
Her yerde her an,
İstigfâr eyle!
Dik tutma başı!
Dök gözden yaşı!
Günaha aşı,
İstigfâr eyle!
Teslim ol, ver el!
Sıkı bağla bel!
Durma hemen gel!
İstigfâr eyle!

Denmedi mi?
Mümin kardeş kahrımızı
Çekemezsin denmedi mi?
Bu çok acı bir lokmadır
Yiyemezsin denmedi mi?
Gözün aç uykundan uyan
Çalışarak hakka dayan
Kalır yolda çok uyuyan
Gelemezsin denmedi mi?
Bilmeyenler kalır naçar
Gözlerinden kanlar saçar
Bu bir demdir gelir geçer
Duyamazsın denmedi mi?
Şükretmezsen bu nimete
Kavuşmazsın bir himmete
İmanın yoksa cennete
Giremezsin denmedi mi?

İbret
Doğru giden yollara,
Bakıp ibret almalı.
Hakka koşan kullara,
Bakıp ibret almalı.
Secde eden başlara,
Gözden akan yaşlara,
Gökte uçan kuşlara,
Bakıp ibret almalı.
Tomurcuklu güllere,
Hakkı anan dillere,
Hayra veren ellere,
Bakıp ibret almalı.
Her yönden cömertlere,
Mertlere, namertlere,
Çaresi yok dertlere,
Bakıp ibret almalı.
Terbiyeye, köteğe,
Mini maksi eteğe,
Altıgenli peteğe,
Bakıp ibret almalı.
Tırtıllardan çıkana,
Duttan ipek yapana,
İneklere tapana,
Bakıp ibret almalı.
Hele bak şu alığa,
Uymuş kalabalığa,
Suda yüzen balığa,
Bakıp ibret almalı.
Şu çirkin şebeklere,
Ağlayan bebeklere,
Uçan kelebeklere,
Bakıp ibret almalı.
Kirpiklere gözlere,
Kireçlenmiş dizlere,
Hikmet saçan sözlere,
Bakıp ibret almalı.
Serseri bahillere,
Din bilmez cahillere,
Et dolu sahillere,
Bakıp ibret almalı.
Ayaksız yılanlara,
Politik yalanlara,
Kaz gibi yolanlara,
Bakıp ibret almalı.
Durup gülen deliye,
Toprak olan ölüye,
Keramete, veliye,
Bakıp ibret almalı.
Artistik şölenlere,
Milleti bölenlere,
Mal için ölenlere,
Bakıp ibret almalı.
Ağaçlara, taşlara,
Kalem gibi kaşlara,
Yazlara ve kışlara,
Bakıp ibret almalı.
Stresi sokma işe,
Yakalanmalı neşe,
Isı saçan güneşe,
Bakıp ibret almalı.

Çocuklarımız
Birer meyve dalıdır,
Şu günahsız çocuklar.
Soframızın balıdır,
Şu günahsız çocuklar.
Kimisi paytak yürür,
Paça yerde sürünür,
İstenmeyeni görür,
Şu günahsız çocuklar.
Sağa sola koşarlar,
Sevinirler coşarlar,
Kaplarından taşarlar,
Şu günahsız çocuklar.
Saçları örgülüdür,
Evin gonca gülüdür,
Şakıyan bülbülüdür,
Şu günahsız çocuklar.
Uyanır sabah erken,
Neşe saçar gülerken,
Şımarır sevilirken,
Şu günahsız çocuklar.
Üzülür hemen ağlar,
Ağıtı yürek dağlar,
Bizi yuvaya bağlar,
Şu günahsız çocuklar.
Bakışı neşe saçar,
Yüzünde güller açar,
Uçurtmasıyla uçar,
Şu günahsız çocuklar.
Kiminin gözü yaşlı,
Kimisi ağır başlı,
Kimisi çok telaşlı,
Şu günahsız çocuklar.
Burun çeker, göz kırpar,
Kuş gibi kanat çırpar,
Korkup kalbleri çarpar,
Şu günahsız çocuklar.
Evde en güzel ziynet,
Paha biçilmez servet,
Bilene büyük nimet,
Şu günahsız çocuklar.
Cennet kokusu saçar,
Anneye kucak açar,
Sevinçten göğe uçar,
Şu günahsız çocuklar.
Belli olmaz halleri,
Anlaşılmaz dilleri,
Pamuk gibi elleri,
Şu günahsız çocuklar.
Bağrışırlar, susmazlar,
Seslerini kısmazlar,
Öyle kolay küsmezler,
Şu günahsız çocuklar.
Bazen surat asarlar,
Halımıza kusarlar,
Çamurlara basarlar,
Şu günahsız çocuklar.
Bıçakları körletir,
Cicisini kirletir,
Yorar bizi, terletir,
Şu günahsız çocuklar.
Henüz masum günahsız,
Bazen olur iştahsız,
İşleri var izahsız,
Şu günahsız çocuklar.
Kış yaz demeden oynar,
Tencere gibi kaynar,
Bir daldan dala konar,
Şu günahsız çocuklar.
Kimi saf, kimi kurnaz,
Kimi olur yaramaz,
Bazıları yapar naz,
Şu günahsız çocuklar.
Öksüzü yetimi var,
Kimi işitir azar,
Kimisi şefkat arar,
Şu günahsız çocuklar.
Çocuk sever oyunu,
Kuzuyu ve koyunu,
Belli eder soyunu,
Şu günahsız çocuklar.
Ana baba eseri,
Sevimlidir ekseri,
Olmasınlar serseri,
Şu günahsız çocuklar.
Yaratan yüce Hak’tır,
Doğuştan temiz, paktır,
Leke götürmez, aktır,
Şu günahsız çocuklar
Yaratılış gereği,
Annesinin yüreği,
Evimizin direği,
Şu günahsız çocuklar.
Ekinin başağıdır,
Evlerin uşağıdır,
Yarının kuşağıdır,
Şu günahsız çocuklar.

Açılır bahtımız bir gün hemen battıkça batmaz ya
Sebepler halk eder Hâlik, kerem bâbın kapatmaz ya.
Benim Hakk'a münacâtım değildir rızk için hâşâ
Hüdâ Rezzâk-ı âlemdir rızıksız kul yaratmaz ya.
Erzurumlu İbrahim Hakkı
Hakkın ödenmez anne
Yıllarca ocak yaktın,
Su oldun bize aktın,
Bir dadı gibi baktın,
Hakkın ödenmez anne.
Üstün tuttun canından,
Çok kan verdin kanından,
Ayırmadın yanından,
Hakkın ödenmez anne.
Pişirdin aşımızı,
Kurtardın başımızı,
Sildin gözyaşımızı,
Hakkın ödenmez anne.
Hoca oldun hem ana,
Çok minnettarım sana,
Helâl süt verdin bana,
Hakkın ödenmez anne.
İyi terbiye ettin,
Suçumuzu affettin,
Bize ömür tükettin,
Hakkın ödenmez anne.
Ninnilerle avuttun,
Kucağında uyuttun,
Açlığını unuttun,
Hakkın ödenmez anne.
Gözetirdin haramı,
Düzeltirdin aramı,
Sardın nice yaramı,
Hakkın ödenmez anne.
Yavruna kucak açtın,
Başımızda bir taçtın,
Hoca’ya nimet saçtın,
Hakkın ödenmez anne.

Gelin namaz kılalım
Gelin namaz kılalım, kalbden pası silelim
Allaha yaklaşılmaz, namaz kılınmadıkça
Nerde namaz kılınır, günahlar hep dökülür
İnsan, kâmil olamaz, namazı kılmadıkça
Kur’an-ı kerimde Hak, namazı çok methetti
Dedi sevmem kişiyi, namazı kılmadıkça
Bir hadis-i şerifte: İmanın alameti
İnsanda belli olmaz, namazın kılmadıkça
Bir namazı kılmamak, ekber-i kebâirdir
Tevbe ile affolmaz, kazasın kılmadıkça
Namazı hafif gören, imandan çıkar hemen
Olamaz o, Müslüman namazın kılmadıkça
Namaz kalbi temizler, kötülükten men eder
Münevver olamazsın, namazın kılmadıkça

Manzum Atasözleri
Atasözü dinle, kalbi selim ol
Bil ki, kalbden kalbe yol var demişler
Öfkelenme hemen, biraz salim ol
Sert sirke küpüne zarar demişler
Her yere uzanmaz el ve etekler
Hep boşuna gider bütün emekler
Göllerde dolaşan şaşkın ördekler
Baştan değil, tersten dalar demişler.
Aldanma dünyanın sakın vârına
Düşmeye gör onun ahu zârına
Bugünkü işini koyma yârına
Gün doğmadan neler doğar demişler
Ne yazık geride kaldı bilenler
Rağbet gördü günahına gülenler
Eskiden beridir; dağdan gelenler
Bağda olanları kovar demişler
Dedesi demiş ki, benim dedeme
Tuz ekmek bilmeze derdini deme
Ot topla ye, namert ekmeği yeme
Gün olur başına kakar demişler
Salih insanların yapış izine
Dost addetme her güleni yüzüne
İncinme dostunun doğru sözüne
Doğru söz insana batar demişler
Kendine bir rehber bulmayan için
Onun öğüdünü almayan için
Pişmeden ham kalıp olmayan için
O, dipsiz kile boş ambar demişler.
Dost ile ettiğin sözde kıl karar
Kâr etmezsen bari eyleme zarar
Aza kanaat et olma tamahkâr
Ucuz satan tezce satar demişler
Elimde olmalı diyorsan dümen
Kanaat ipini bırakma elden
Eşek, geyik gibi boynuz isterken
İki kulaktan da olur demişler
Vakit girmeyince namaz kılınmaz
İman gibi büyük nimet bulunmaz
Güneş balçık ile elbet sıvanmaz
Kötülük her zaman sırıtır demişler
Okuyup ilimle olmalı âmil
Hiç konuşmasa da bilinir kâmil
Kendinden gayriyi beğenmez câhil
Kendi çalar kendi oynar demişler
Kötülüklerden kaç, verme hiç değer
Desinler sana bir er oğlu er
Elin kapısını çalarsan eğer
El de senin kapın çalar demişler
Sözünü uzatan, sürçer, gaf eder
Kıymetli vaktini hep israf eder
Hem de çok yanılır, çok günah işler
Fazla söz yalansız olmaz demişler

Kış gitti
Gitse kış ayaz ile,
Bahar gelir yaz ile,
Çayır çimenler bite,
Yeşerir hep naz ile.
Haberler geldi dosttan,
Yeşerdi bağ ve bostan,
Yazar okur bir destan,
Bülbüller niyaz ile.
Bir leş, varsa nerede,
Akbabalar orada,
Papağanı kafeste,
Beslerler şeker ile.
El kuşu elden ele,
Gül kuşu gülden güle,
Baykuş ister virane,
Şahinler pervaz ile.
Eğri eğriye uyar,
Doğru doğruya uyar,
Yunus çağrıya uyar,
Bozguncu gammaz ile.
Kelimeler
Pervaz: Uçuş

Âlemi başıboş sanma
Âlemi başıboş sanma ey ahmak
Bütün mahlûkatı yaratan vardır
Başını kaldır da yukarı bir bak!
Göğü yıldızlarla donatan vardır.
Tesadüf olur mu şu yüce nizam!
Her şeyde görülür büyük intizam
Takvimli bir saat gibi muazzam
Ay ile güneşi yürüten vardır.
Bize yağlı fındık veriyor çalı
Bir böcek ipekten dokuyor halı
Zehirli bir arı yapıyor balı
Bunların hepsini öğreten vardır.
İnek su içiyor, saf süt oluyor
Ağaç ekşi tatlı meyve veriyor
Şimşekler çakıyor, rahmet yağıyor
Gökte yıldırımı gürleten vardır.
Maksatsız göz görür, kulak duyar mı?
Aklı olan insan küfre kayar mı?
Cehennemde tatlı cana kıyar mı?
Dilimizi döndürüp söyleten vardır.
|
|
|
|
|
|
|
Bügün 44 ziyaretçi burdaydı
Bu Sitede Gördükleriniz tek bir amacla yapilsmisdir, Müslümanlarin Dini daha yakindan görüp Ögrenip ve aradaklarini cok aramadan hepsini biryerde bulabilmeleri icin kurulmusdur. Bu Sitede okuyacaklariniz görebilcekleriniz Resimler, dinleyebilcekleriniz Ilahiler ve her türlü baska konular Ehl-i Sünnet İtikâdı yolunda olan Dini Kitaplardan Dini Sitelerden alinmisdir. Aldiklarimi Orjinal halinde birakiyorum. Insallah benim aldigim yerlerde hakklarini helal ederler...
|
|
|
|
|